Gümrük ve Ticaret Bakanı Sn. Hayati YAZICI Borsamızda Ağırladık.

ticaret borsas�
Hava Durumu, 03 Ocak
Tekirda� Hava Durumu
+13

Y�k.: +14� D��.: +9�

Nem: 72%

R�zgar: WSW - 22 KPH

ÜYE GİRİŞİ
Kullanıcı Adınız

Kullanıcı Şireniz

 

 

 

 

 
ELÜS Piyasa Verileri (15 DK GECİKMELİ)
 
 
 
 

 

TOBB DUYURULAR



 
 
 
 
 

        

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI SN. HAYATİ YAZICI'YI BORSAMIZDA AĞIRLADIK

 

 

 

        Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati YAZICI, İlimiz Valisi Sayın Ali YERLİKAYA ve beraberindeki heyeti ile birlikte borsamıza ziyaret gerçekleştirdiler. Borsamız Yönetim Kurulu Başkanı Osman SARI, Meclis Başkanı Bahattin ATICILAR, Borsamız Meclis Üyeleri ve Üyelerimiz ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati YAZICI’yı Borsamıza gelişlerinde hizmet binasında karşıladılar.

 

        Ziyaret sırasında Borsamız Yönetim Kurulu Başkanı Osman SARI, ziyaret sebebiyle duyduğu memnuniyeti dile getirdiği konuşmasında devamla borsamız tarafından hayata geçirilmesi çalışmalarının yürütüldüğü “Tarım Merkezi Projesi” kapsamında yaşanan gelişmeler ve proje konusunda gerçekleştirilecek çalışmalar hakkında bilgiler aktararak, proje kapsamında yapılacak olan; Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk, Akredite Gıda/ Çevre Laboratuvarı, Açık Hayvan Pazarı, Kongre ve Fuar merkezi, Yönetim Binası, Sektör Temsilcilerine ait Ofislerin bulunabileceği dumansız sanayi arkasında alınması planlanan 160 dönüm yer hakkında yapılacak yatırımlar hakkında destek taleplerini dile getirerek devam ettiği konuşmasında yap-işler-devret modeliyle yapılarak hayata geçen ve işletme süresi sona ermiş olan UMAT İpsala Gümrük Kapısında tesisleşmesinde hukuki sürecin çözüme kavuşturulmasını istemiş, ayrıca Türkiye de Borsa tescil oranlarının çok çeşitli miktarlarda alındığını dile getiren SARI; bakanlık tarafından bir tek fiyat belirlenmesini isteyerek konuşmasını tamamlamıştır.

 

        Borsamız Meclis Başkanı Bahattin ATICILAR’da yaptığı konuşmasında, ziyaret sebebiyle duyduğu memnuniyeti dile getirdikten sonra; Bulunduğumuz dönemde Toplumsal Kalkınmayı yönlendiren kuruluşların başında gelen Ticaret Borsalarının ekonomi içinde oynadığı rol giderek önem kazanmıştır.

 

        Türkiye deki tarım sektörünün gelişmişlik düzeyi dikkate alındığında yıldan yıla artış gösteren işlem hacimleri gerekse kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin kayıt altına alınması hususunda sağladığı katkılar Ticaret Borsalarının önemini daha da arttırmıştır.

 

        Ticaret Borsalarımız tüccar sanayi ve üreticiyi aynı çatı altında buluşturup ekonomide serbest rekabet sisteminin yerleşmesine, kurumsallaşmasına yardımcı olmaktadır.

 

        Ticaret Borsaları hem tarım sektörünün hem de sanayinin gelişmesinin, sağlıklı çalışmasının önemli temel faktörlerindendir. Aynı zamanda da Borsalar rekabetçi piyasaların oluşmasında etkin rol sahibidir.

 

        Borsalar üretici, sanayi ve tüccar arasında bir köprü görevi görmesinin yanında ekonominin kayıtlı hale gelmesine katkı sağlayarak kamu gelirlerinin artmasına önemli katkı sağlamaktadır. Fakat bazı dönemlerde devlet tarafından belirlenen nihai piyasa fiyatlarının serbest piyasa koşullarının oluşmasını engelleyen üreticiyi tembelliğe, rahatlığa ve gelirlerinde istikrarsızlığa sebep olan destekleme politikalarıyla fiyatlar açıklanmakta ve sonuçta da bu ürünler devlet tarafından satın alınmakta ve serbest piyasa faktörleri tacir-sanayici piyasa dışına itilmektedir.

 

        Bu uygulamalar kamunun alım maliyetleri stoklama maliyetleri ve finans maliyetleri borç stoğunun artmasına sebep olmaktadır.

 

        Bu desteklemenin o dönem için dünya fiyatları girdi maliyetleri ve piyasa fiyatları dikkate alınarak nihai piyasa fiyatı olarak değil üretim aşamasında destekleme prim fiyatı olarak belirlenip piyasa fiyatının arz talebe göre belirlenmesinin oluşumunu sağlamaktadır.

 

        Diğer bir konumuzda sıcak satış dediğimiz salon satışlarımızın her yıl giderek azalan bir eğri göstermektedir. Çağdaş borsacılığın geliştirilmesinde atılacak adımlardan biri de salonlarının gelişmesine yönelik desteklerin hızla sağlanmasıdır.

 

        Zirai ve hayvansal mahsullerin alım bedelleri üzerinden yapılacak tevkifat oranlarının yeniden belirlenerek salon satışlarında ve pazar yerlerinde yapılan alım-satım işlemlerinden stopaj alınmaması ile ilgili düzenleme hayata geçirilmelidir.

 

        Bu uygulama ile ürün kaynaktan çıkışı ile birlikte kayırt altına alınmış olup, nihai ürün elde edilmesi safhasında KDV-gelir-K.V kayıp ve kaçaklarının önüne geçilmiş olacaktır, dedi.

 

 

 

        Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati YAZICI konuşmasında; hedefimiz, Türkiye’nin “ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke” olmasını sağlamaktır.

 

        Günümüzde ticaretin kolaylaştırılması, ekonomik kalkınma için hayati önem arz etmektedir. Cumhuriyetimizin 100 ’üncü yılında ülkemiz için büyük hedeflerimiz var;

Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek,

Kişi başına geliri 25 bin dolar seviyesine çıkartmak,

Dünyanın en büyük 10 limanından en az birine sahip olmak,

İhracatımızı 500 milyar dolara çıkartmak.

Büyük hedeflere ulaşmak için büyük adımlar atmak gerekir. Bakanlık olarak 2023’e giden yoldan büyük adımlar atıyoruz. Önemli olan ana hatları doğru çizmek ve dünyadaki gelişmeleri doğru okumaktır. Bugünün imkânlarını doğru kullanmak; gelecek vizyonu koymak ve bunu realize etmekle mümkündür.

 

        TÜRKİYE EKONOMİSİ – KISA DEĞERLENDİRME

Dünya Bankası’nın “Küresel Ekonomik Beklentileri Raporu”na göre, küresel ekonomi; 2014’te %3,2; 2015 yılında %2,4 ve 2016’da %3,5 büyüyecektir.

Küresel büyümenin lokomotifi ise gelişmekte olan ülkeler olacaktır. Özellikle son 5 yıldır ticaretin ve üretimin merkezi doğuya kayıyor.

Avrupa Birliği ülkeleri 1990-2000 arasında ortalama %2,3 büyümüştür. 2000’li yıllardan günümüze kadar ise büyüme oranı %1,3’e düşmüştür.

Asya ekonomileri 1990-2000 yılları arasında %7,4 büyürken, 2000’li yıllardan günümüze kadar ortalama %8,2 büyümüştür.

Küresel krizden sonra bu büyüme trendindeki farklar daha açık şekilde ortaya çıkmıştır.  Avrupa ekonomileri bu dönemde ortalama %0,2 oranında bir daralma yaşarken, Asya ekonomileri ortalama %8 oranında büyümüştür.

Türkiye ise 2013 ve sonraki yıllar için güçlü bir büyümenin beklendiği ülkeler arasında yer almaktadır.

2012 yılında %2,2 oranında büyüme kaydeden ülkemize yönelik 2013 yılı için büyüme tahmini %3,6’dan %4,3’e yükselmiştir.

 

        TEKİRDAĞ’IN DIŞ TİCARETİ

Türkiye’nin 2013 yılı ihracatı 151 milyar 868 milyon dolardır.

Tekirdağ’ın 2013 yılı ihracatı 662 milyon 572 bin dolardır.

Tekirdağ 2013 yılı verilerine göre en fazla ihracat yapan 22’inci il olmuştur. Tekirdağ ilinde 2012 yılında 357 ihracatçı firma bulunmakta iken, bu sayı 2013 yılına gelindiğinde 402’ye yükselmiştir.

Türkiye’nin 2013 yılı ithalatı 251 milyar 650 milyon dolardır.

Tekirdağ’ın 2013 yılı ithalatı 779 milyon 165 bin dolardır.

Tekirdağ 2013 yılında en fazla ithalat yapan 18’inci il olmuştur. Tekirdağ’da 2012 yılında432 ithalatçı firma bulunmakta iken, bu sayı 2013 yılına gelindiğinde 451’e yükselmiştir.

 

        TARIM ÜRÜNLERİ – TÜRKİYE’DE BİTKİSEL ÜRETİM

Ülkemizde tarımsal üretim 2012 yılı için 105 milyon 600 bin tondur. 2013 yılı için üretim miktarı 111 milyar 500 bin tona ulaşmıştır. Artış oranı %5,6’dır.

Tahıl üretimi 2012 yılında 58 milyon 700 bin ton iken; 2013 yılında %8,1 artarak 63 milyon 400 bin tona ulaşmıştır.

Sebze üretimimiz 2012 yılında 27 milyon ton iken; 2013’te %2,3 oranında artarak 28 milyon 500 bin ton olmuştur.

Meyve üretimimiz ise 2012 yılında 18 milyon ton iken geçen sene %1,2 artmış ve 18 milyon 200 bin tona ulaşmıştır.

Buna paralel tarım alanlarımız da gelişme ve artış söz konusudur. Ülkemizde toplam tarım alanımız 2011 yılında 236 milyon dekar iken 2012 yılında 238 milyon dekara ulaşmıştır.

 

        TEKİRDAĞ’DA BİTKİSEL ÜRETİM

Tekirdağ’da da tıpkı ülkemiz gibi tahıl üretimi, toplam üretim içerisinde oldukça önemli bir paya sahiptir. Tekirdağ’da 2012 yılında toplam bitkisel üretimin %88’i tahıl üzerine gerçekleşmiştir. Ayrıca 20112 yılında ülkemizin tahıl üretiminin %2,6’sı Tekirdağ’da yapılmıştır.

Bu tahıl üretiminin %51,4’ü buğdaydır.

Mısır üretiminin toplam tahıl üretimi içerisindeki payı %15,8’dir.

Ayçiçeği üretiminin payı ise %11,7 olarak gerçekleşmiştir.

 

        TEKİRDAĞ’DA LİSANSLI DEPOCULUK POTANSİYELİ

        Bu veriler Tekirdağ’ın tahıl üretimindeki potansiyeli oldukça net bir şekilde yansıtmaktadır. Tekirdağ’da tarım sektörüne standardize edilebilen, dayanıklı, depolamaya müsait tarım ürünleri egemendir. Tekirdağ’daki ve ülkemizdeki tarımsal üretimin fazlalığı; lisanslı depoculuk faaliyetlerine son derece uygundur. Böyle olmasına rağmen, bu ürünlerin ticaretinde üreticiler, sanayiciler ve tacirler açısından farklı sorunlar yaşanmaktadır.

 

        Bunların başında ülkemizdeki depolama imkânlarının yeterli olmaması;

        Mevcut depoların kalitesiz veya altyapılarının yetersiz olması gelmektedir.

        Bu durum ise ürün fiyatlarının düşmesine ve sonuç olarak üreticilerin emeklerinin karşılığını alamamasına neden olmaktadır.

          “Arz yığılması” denilen bu durum yalnızca üreticiler açısından değil, aynı zamanda tacirler ve sanayiciler açısından da zararlara yol açmaktadır.

        Diğer bir sorun ise bu ürünlerin alım satımında yaşanmaktadır.

        Söz konusu ürünlerin alım satımı ticaret borsalarında gerçekleştirilmektedir.

        Ancak ticaret borsalarımızın önemli bir kısmında alıcı ve satıcının bir araya gelebileceği ve dolayısıyla fiyatların sağlıklı bir biçimde oluşabileceği satış salonları bulunmamaktadır.

        Bu nedenle, mevcut yapılarıyla borsalarımız, ürünlerin pazarlanmasında yetersiz kalmaktadır.

        Bu tür sorunların aşılması için 2 ayaklı bir sistemle çözüm getiriyoruz.

        Bunlardan birincisi profesyonel ve standardize edilmiş depolama sistemleridir.

        İkincisi ise bu depolarda saklanan ürünlerin piyasaya ihtisaslaşmış borsalarca arz edilmesidir.

        Bu sistemlerin tam anlamıyla işlemesiyle; üretici, sanayi, tüccar ve devlet açısından tarımsal ürün piyasasında etkin ve verimli bir sistem mümkün olacaktır.

        Lisanslı depoculuk, depolanabilir tarım ürünleri ticaretinde gelişmiş bir alt yapı oluşturmaktadır.

        Lisanslı depoculuk, Bakanlık olarak verdiğimiz lisansla, ilk olarak 2011 yılının Temmuz ayında Ankara Polatlı’da uygulanmaya başladı.

        Sistem, hızla gelişmeye ve yaygınlaşmaya devam etmektedir.

        Bugüne kadar 14 şirkete Bakanlığımız tarafından lisanslı depo işletmesi kuruluş izni verilmiştir.

        Kuruluş izni kapsamındaki depo kapasitesi 603 bin 500 tondur.

        Lisans kapsamındaki depo kapasitesi ise 225 bin tondur.

        Lisans alan referans yetkili sınıflandırıcı sayısı 3 iken yetkili sınıflandırıcı sayısı 10’dur.

        Ülkemizde yetkilendirilmiş ticaret borsası sayısı 9’dur.

        Bu sayıyı daha da arttırmayı hedeflemekteyiz.

        Lisanslı depoculuk sisteminin elektronik ürün senetleriyle entegre olması ticaret borsalarımızın asli görevlerini daha iyi biçimde yerine getirmelerini sağlayacaktır.

 

        ELEKTRONİK ÜRÜN SENEDİ UYGULAMASINI BAŞLATTIK.

        Tarımsal üretim; doğal koşullar, iklim şartları gibi çoğu zaman müdahale edilemeyen riskler ve belirsizlikler altında gerçekleşmektedir.

        2013’te önce İzmir’de sonra Konya’da “Elektronik Ürün Senedi” işlem platformları kuruldu.

        Elektronik ürün senetleri, Elektronik Kayıt Kuruluşu’nun kurduğu sistem üzerinden lisanslı depo işletmesi tarafından oluşturulmaktadır.

        Elektronik ürün senetlerine ilişkin tüm işlemler, Kuruluş nezdinde elektronik ortamda yapılmaktadır.

        Borsada gerçekleşen alım satımın ardından elektronik ürün senetlerinin ve alım satım bedelinin mudi hesapları arasında takasına ilişkin işlemler ise takas kuruluşu tarafından gerçekleşmektedir.

        Elektronik Ürün Senediyle ticarette mekan sınırlaması ortadan kalkmaktadır.

        Ayrıca, elektronik ürün senetleri; hisse senedi, altın ve döviz gibi bir yatırım aracı olarak kullanılabilmektedir. Bu senetler, bankalardan kredi alınırken, elektronik ortamda teminat olarak gösterilebilecektir.

        Böylece, tarım sektörünün finansal kaynaklara daha kolay erişmesini ve tarım sektörü ile finansal piyasaların entegre olmasını hedefliyoruz.

 

        ÜRÜN İHTİSAS BORSASI

        Ticaret Borsalarımız “Ürün İhtisas Borsaları” na dönüşerek tarımsal ticaretin rekabet gücünün arttığı yerler olarak ülkemiz ekonomisine katkıda bulunacaklardır.

        Lisanslı depoculuk sistemi, ülkemizde tarım ürünleri ticaretinin daha iyi şartlarda yapılmasını sağlayacak bir sistemdir.

        Ürünlerin depolanması kadar pazarlaması da büyük önem taşımaktadır.

        Ürün senetlerinin işlem göreceği Ürün İhtisas Borsası’nın kurulması yönünde çalışmalarımız devam ediyor.

        Ürün İhtisas Borsası ile ürün sahipleri, ürünlerini yakın çevrelerindeki az sayıda tacire pazarlamak yerine, tüm Türkiye’ye hatta uluslararası pazarlara ulaşacaklardır.

        Böylece çok satıda alıcının rekabetinden yararlanarak daha yüksek kazanç elde edebileceklerdir.

        Sanayiciler ve tacirler yıl içerisinde ihtiyaç duydukları miktarda ürünleri kaliteleri ve sınıfları belirlenmiş olarak Ürün İhtisas Borsasında elektronik ortamda tedarik edebileceklerdir.

        Sistem sayesinde tüm ürünlerin kaliteleri ve sınıfları belirlenecek, ürün fiyatları, Borsada kalite ve sınıflarına göre oluşacak ve şeffaflıkla takip edilebilecektir.

        Çok sayıda alıcı ve satıcının bulunduğu büyük bir ticaret platformu ve gelişmiş bir piyasa oluşacaktır.

        Böylece Türkiye, bölgemizdeki tarım ürünleri ticaretinin merkezi durumuna gelecektir.

 

        Değerli Dostlarım;

        Bugün Tekirdağ’da aranızda olmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade ediyor; Çalışmalarınızda Bakanlık olarak her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyor; Sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum…